KUYUCAK
KÖYÜ – LAVANTA KOKULU KÖY
Kuyucak
köyü halk arasındaki adıyla “Lavanta Kokulu Köy” Isparta’da yer alan kadın
girişimcileri ön plana çıkaran bir proje. Bir ziraat mühendisi olan Ali
Sağdaş’ın projesi 2015 yılında, Fransa’da bulunan Province bölgesindeki lavanta
bahçelerinden esinlenilerek yapılmış. Türkiye içerisinde kesinlikle görülmesi
gereken yerler arasında yer alıyor.
Köy,
İstanbul’dan 546 km, Ankara’dan ise 400 km uzaklıkta bulunuyor. Rahat
gezebilmek adına ulaşımınızı araç ile sağlamanızı tavsiye ederim. Eğer araç
sahibi değilseniz, günübirlik veya haftasonu turları da tercih edebilirsiniz.
Diğer bir seçenek ise, Isparta havaalanından araç kiralayıp yaklaşık 25
dakikada köye ulaşmaktır.
Köye
girdiğinizde inanılmaz güzel kokular sizi karşılamaya başlıyor. Köyün hemen
girişinde lavantalardan yapılan ürünler ve lavanta demetleri satılıyor. Bahçelerdeki
lavantalara dokunmak yasak bu nedenle lavanta almak isterseniz satılan
demetlerden almanız gerekiyor. 2018 yılında demetleri 1 TL’den satılıyordu. Biz
destek olmak için hem de hediyelik olarak götürmek için birçok satıcıdan çok
fazla lavanta aldık. Eve döndüğümüzde demetlerden dökülen lavantaları da
toplayıp banyo kokusu yaptım J Biz lavantadan başka ürün almadık ama yağının ve sabununun
çok faydalı olduğunu okumuştuk. Köyün içinde lavantalı dondurmada oldukça fazla
yerde satılıyor. Biz denemek için 1 tane aldık ancak hiç beğenmedik ve
yiyemedik. Daha önce giden biri (hatırlayamıyorum kim olduğunu) “Oda parfümü
yalamış gibi oluyor” yazmıştı ki kesinlikle çok haklı J
Gezmek
için kesinlikle gün ışığını tercih etmelisiniz. Gün doğumu ve gün batımı
fotoğraf için en güzel zamanlar ancak gün battıktan sonra maalesef ışıklandırma
vs. olmadığı için lavantalar fotoğraflarda güzel görüntü vermeyecektir.
Fotoğraf
çekmek ücretsiz ancak birkaç mekan koyduğu dekorlar sebebiyle ücret alıyor.
Bahçelerde çok fazla dekor var. Tek bir yerde kalmayıp bahçeleri gezmeniz
farklı dekorlarda güzel fotoğraflar çekmenize yardımcı olacaktır. Mümkünse
hafta içi gitmeniz fotoğraflarda arka planda başka insanların olmasının önüne
geçecektir. Aynı zamanda daha rahat hareket edip istediğiniz dekorda istediğiniz
kadar vakit geçirebilirsiniz.
Evlilik yıldönümü öncesi gidince çok güzel fotoğraflarımız oldu :) |
Köyü
ziyaret için dikkat etmeniz gereken en önemli şey hasat zamanı… Lavantaların
temmuz ayının sonu veya ağustos ayının başında hasadı başlıyor. Bu nedenle
ziyaret için en güzel tarih haziran ayının sonu ve temmuz ayı.. Tabi bu aylarda
sıcak olduğu için şapka götürmeniz rahat gezmenizi sağlayacaktır.
Fotoğraf
çekimi gibi bir planınız varsa çok önceden ayarlamanız gerekiyor. Dönemi kısa
olduğu için talep çok fazla ve son anlarda fotoğrafçı bulmanız neredeyse
imkansız. Biz birbirimizin fotoğrafını çekip daha sonra orada olanlardan
ikimizin fotoğraflarını çekmelerini istemiştik J
Lavanta
bahçelerinde çok fazla arı var hatta vızıltıları eğer kalabalık bir günde
gitmediyseniz net bir şekilde bahçeye hakim oluyor. Korkanlar için bir
dezavantaj ancak herhangi bir problem yaratmıyorlar. Yanınıza mutlaka sinek
kovucu vs. almanızı öneririm.
Biz
çevreyi de gezeceğimiz için konaklama tercihimiz Isparta merkez oldu. Köy
içerisinde, Burdur’da veya Isparta’da konaklayabilirsiniz. Köy içerisinde
konaklama ve diğer tüm bilgiler internet
sitesinde mevcut.
LİSİNİA
Benim
pek bilgim yoktu Lisinia hakkında ama Serhat ısrarla Lisinia’yı görmeden dönmem
diyordu. İyi ki de ısrar etmiş. Türkiye’de yapılmış en iyi proje denebilir.
Lisinia doğan ve batan güneşin, ay ışığının sudaki pırıltısı anlamına
geliyormuş. Veteriner hekim Öztürk Sarıca tarafından 2005 yılında Burdur Gölü
kenarında başlatılmış bu proje...Projeyi başlatan fikir ise kanserle savaş
olmuş. Türkiye’nin ilk “Yaban Hayatı Merkezi” olma özelliği de taşıyormuş.
Hiçbir destek almadan devam eden proje aynı zamanda doğaya da büyük katkı
sağlıyor. Burada 8 proje yürütülüyor. Kansersiz gelecek elimizde, Lisinia’dan
Dünya’ya: Yaşamak için Burdur Gölü’nü yaşat, yaban hayat rehabilitasyon
merkezi, Lisinia doğa okulu, gönüllü doğa koruyucusu, ekolojik üretim ve doğa
dostu tarım uygulamaları, yerli bitki, hayvan türlerinin üretimi ve gen
muhafaza, Lisinia enerjisini doğadan alıyor. Bu projelerin detaylarına resmi internet sitesinden
ulaşabilirsiniz. Oldukça büyük bir alanda faaliyet gösteriyorlar. Girişte
özellikle doğa tahribatı, kanser gibi büyük problemler fotoğraflarla
anlatılmış, çocuklar tarafından da anlaşılması için onların yaptığı resimler
asılmış, onlar için de alanlar ayrılmış.
Gönüllü
olarak da çalışabileceğiniz gibi satılan doğal ürünleri alarak da destek
olabilirsiniz. Gönüllü olarak gelenlere yatacak yer ve yemek sağlanıyor.
Lisinia’da
ahşaptan yapılmış, muhteşem hayvan figürleri bulunuyor. El becerisi olmayan bir
insan olarak hayran kaldım J İnanılmaz bir beceri ve emek… Serhat’da yanında forma götürüp
kartal önünde fotoğraf çektirmeyi ihmal etmedi J
Lisinia,
Burdur ilinin Karakent köyünde bulunuyor. Ulaşım oldukça kısıtlı olduğu için
aracınızla gitmeniz gerekiyor. Burdur’dan yaklaşık 40 km mesafede bulunuyor.
BURDUR
LAVANTA DERESİ
Isparta’daki
lavanta kokulu köy dışında Lisinia’ya ait Burdur sınırında kalan çok büyük bir
lavanta bahçesi bulunuyor. Projenin önemli bir bölümünü oluşturuyor. Suya
sadece dikerken ihtiyaç duyan lavanta bitkisi, toprakta kaldığı süre boyunca
bir daha suya ihtiyaç duymuyor bu da Burdur Gölü’nden tarım için kullanılan
suyun büyük ölçüde azalması anlamına geliyor. Tabi projede sadece lavanta yok,
aromatik bitkiler önemli ölçüde yetiştiriliyor ve doğal ürünler satılarak
Lisinia’ya gelir elde ediliyor.
Çok
fazla bilinmediği için çok kalabalık olmaması bir avantaj J
Tabi burada da bolca arı var.. Daha az ziyaretçi olması da toprağın
basılmamasına ve doğal kalmasına sebep olmuş bu nedenle dolaşırken biraz
zorlanabilirsiniz. Buradaki bahçelerde de dekorlar bulunmuyor ama o kadar geniş
bir arazide bulunuyor ki göz alabildiğince lavantalar mükemmel bir manzara
oluşturuyor.
Buraya
kadar gelmişken rotanıza Salda Gölü’nü eklemeyi de unutmayın J
Salda Gölü’nün tüm detaylarına buradan
ulaşabilirsiniz.
Yorumlar
Yorum Gönder