VATİKAN (İTALYA) GEZİ NOTLARI
Vatikan Dünya’nın en küçük ülkesi unvanına sahip. Her yıl milyonlarca da turist çekiyor. Vatikan Türkiye’ye vize
uygulamıyor ancak herhangi bir havaalanı veya kara bağlantısı olmadığı için
ulaşım Roma üzerinden sağlanıyor bu nedenle Roma’ya gitmek için Schengen
vizeniz olmazsa maalesef Vatikan’a ulaşamıyorsunuz. E bu da bir nevi vize
uygulaması J
Roma’ya ulaştığınızda kırmızı metro hattının (A hattı) “Ottoviano San Pietro” veya “Cipro Musei Vaticani” duraklarından birinde inerek kolayca ulaşabilirsiniz. Roma'nın tüm detaylarına da Roma yazımdan ulaşabilirsiniz.
Roma’ya ulaştığınızda kırmızı metro hattının (A hattı) “Ottoviano San Pietro” veya “Cipro Musei Vaticani” duraklarından birinde inerek kolayca ulaşabilirsiniz. Roma'nın tüm detaylarına da Roma yazımdan ulaşabilirsiniz.
Unutmadan en önemli uyarıyı
yapmam gerek. Vatikan’a girerken kıyafet çok ama çok önemli özellikle
kadınlarda omuz ve bacaklar açık olmamalı, erkeklerde ise şort vs olmamalı.
Giderken maksimum kapalılıkta giderseniz geri dönme ihtimalinizi ortadan
kaldırmış olursunuz.
Birçok katolik için dini merkez
olsa da Dünya’nın en önemli kültür miraslarından biri de diyebiliriz. Gerek
bazilikası, gerek Sistine Şapeli, gerekse Vatikan müzeleri bu mirasın mükemmel
parçaları.. Ben 3. gelişimde tamamen gezme şansı buldum. Tamamen derken
turistlere açık olan yerlerin tamamı J Aslında
en güzel yerler bizim hiç görmediklerimiz. Neyse Dan Brown sağolsun kitaplardan
bir şekilde canlandırıyoruz kafamızda J Nereye
bakacağınızı şaşıracaksınız. Sağ taraf mı sol taraf mı yoksa tavan mı derken
“beni burada bırakınnn” diyorsunuz.
En son okuduğum “Vatikan’ın
Karanlık Sırları” adlı kitapta üniversiteden alacağınız araştırma yapacağınıza
dair belge ile Vatikan arşivlerinin belirli bir kısmına ulaşabileceğiniz
yazıyordu. Herhangi bir değişiklik yok ise bu mükemmel bir fırsat J
Vatikan’da Papa’yı İsviçreli
muhafızlar koruyor. Bu muhafızlar 1506’dan beri yüzyıllardır özel kriterlere
göre seçilip, özel eğitim almaktadırlar. Üzerlerine giydikleri kıyafet de
Michelangelo tarafından tasarlanmıştır.
Aziz Petrus Bazilikası – Basilica di San Pietro
Hazreti İsa, balıkçı Simon’un
adını Petrus olarak değiştirdikten sonra MS 67 yılında vekaletini emanet etmiş.
Aziz Petrus’un da şehit edildiği yerde, MS 320-327 yılları arasında İmparator
Konstantin tarafından bir bazilika inşa ediliyor. 15.yüzyılda bina hasar
görünce onarılma ve genişletilme kararı alınmış. Papa II. Julius,
Michelangelo’nun kendisi için tasarladığı anıt mezarı görünce bazilikayı
tamamen yıktırtıp Aziz Petrus Bazilika’sını yeniden yaptırma kararı almış. Bazilika’nın
bir kısmını Raphael’in boyamasını istemiştir. Tabi Michelangelo’dan da Sistine
Şapeli’nin tavanını…
Yıllarca harikalar yarattıktan
sona 1546 yılında Michelangelo, Aziz Petrus Bazilikası'nın mimarlığına atanmış.
Önce eski yapıyı sökmüş, sonra büyük bir kubbe yapımına başlamıştır ancak bu
kubbe Michelangelo’nun ölümünden sonra bitirilebilmiştir.
Aziz Petrus Bazilikası (St.Petrus Bazilikası), Dünya’nın
en önemli Hristiyanlık merkezlerinden biri olmasının yanı sıra Dünya’nın en
büyük kilisesi unvanını da taşıyor. 23.000m2 ’lik alanda 60.000 kişi
kapasitesiyle inşa edilmiş.
Michelanelo denince akla ilk
gelen eserlerden biri Aziz Petrus Bazilikası’daki “Pieta”.. Benim bu eseri
anlatabilecek kadar bir sanat bilgim ya da sanat görüşüm yok ancak söyleyeceğim
tek bir şey var: Ben hayatımda bu kadar güzel bir heykel görmedim. Mükemmel,
olağanüstü, muhteşem, inanılmaz... 1498-1499 yılları arasında yapılan 174
cm’lik heykel, bazilikanın hemen girişinde bulunuyor ve cam ile de korunmaya
alınmış. O cam yapılmasa dokunmak için çıldırılacak bir eser. Tek parça bir
mermer olduğuna inanamazsınız. Meryem’in etekleri bir kumaştan yapılmış ama sanki
birileri mermerden yapıldığına inandırmaya çalışıyormuş gibi... Kıvrımları inanılmaz. Hele de İsa’nın ve
Meryem’in vücutlarında.. Detaylarda saatlerce kaybolabilirsiniz. Bakmaya
doyamayacaksınız. Ben Pieta’yı ilk gördüğümde Michelangelo’nun neden kadavralar
üzerinde çalıştığını anladım. Bu heykelin en önemli özelliklerinden biri de
Meryem’in İsa’nın sağ kolunu tutuşu.. Vücut detayları o kadar başarılı yapılmış
ki acaba gerçekler mi demekten kendinizi alamıyorsunuz. Bu heykelin bu kadar
önemli olmasının diğer bir sebebi de Michelangelo’nun imzalı tek eseri
olmasıdır. E neden mi? Kimse bu muhteşem
heykeli onun yaptığına inanamamış bunun üzerine Meryem’in üzerindeki kuşağa
“Michael Angelus Bonarotus Florentinus Faciebat” yazmış.
Heykelle ilgili diğer detayları
anlatacak olursak; Meryem’in İsa’nın öldüğü zamankinden daha genç olmasının da
bir sebebi var. Michelangelo Meryem’i çok küçükken kaybettiği annesinin yüzü
ile yapıyor. Ve bunu 25 yaşında iken yapıyor. İnanılmaz değil mi? Aynı zamanda
bu heykel Aziz Petrus Bazilikası’ndaki diğer heykellere göre oldukça küçük. Daha
önce akli dengesi yerinde olmayan birinin heykele vurması sonucunda, heykel
kurşun geçirmez cam bir bölmede saklanmaya başlamıştır. Bence Roma’da görmeden
dönülmemesi gerekenlerin başındadır...
Bazilika’da bulunan diğer bir
Michelangelo eseri ise Musa heykelidir. 1513-1545 yılları arasında yapılmış,
235 m yüksekliğindedir.
İtalya’da nereye baksanız ünlü
bir sanatçının eserini görebiliyorsunuz, Vatikan’da sanki İtalya’nın
küçültülmüş hali gibi… İnanılmaz eserler -
hem de orijinalleri – her adımınızda sizi karşılıyor. Baldacchino, Bernini
tarafından, 1623-1634 yılları arasında bronzdan barok tarzda Aziz Peter’in
gömülü olduğuna inanılan yere yapılmış bu sunak kesinlikle bazilikanın en
önemli eserlerinden biri.
Bazilikanın alt katında papalara ait mezarların bulunduğu kısım var. Girişi ücretsiz olan "Grotto" bölümünü de gezmenizi öneririm.
Bazilikanın girişi ücretsizdir ancak kubbesine çıkmak isterseniz ücret ödemeniz gerekmektedir.
Bazilikanın girişi ücretsizdir ancak kubbesine çıkmak isterseniz ücret ödemeniz gerekmektedir.
Ben bu geziden sonra tam bir
Michelangelo hayranı oldum. Hemen onu anlatan kitaplar aldım. Şimdi Floransa’ya
gidip oradaki eserleri görmek için çıldırıyorum. Hadi bakalım gider miyiz acaba
yine??
San
Pietro Bazilikası’nın kucakladığı bu meydan, Bernini tarafından tasarlanmış ve
inşa edilmiş. En az içi kadar dışı da sanatsal mükemmelliğe sahip. Kendinizi bakmaktan
alıkoyamayacaksınız. Her gidişimde heybetiyle beni kendine hayran bırakıyor.
Şanslı iseniz bu meydanda Papa’yı dinlemek için gelen kalabalığı
görebilirsiniz. Meydan 284 sütun ve 140 aziz heykelinden oluşuyor. Meydanın
hemen ortasında ise Sistine Şapeli’ne ismini veren Papa V.Sixtus tarafından
diktirilen obelisk bulunuyor.
Çok çok çok ıslanmıştık ama bize engel olamadı :) |
Sistine Şapeli
Papa’nın konakladığı ve Papa seçimlerinin
yapıldığı mükemmel şapel. Zamanın papasının isteği üzerine Michelangelo boyuyor
bu muhteşem şapelin tavanını… Ancak bunu hiç istemeden yapıyor neden mi? Ben
heykeltraşım diyor! Ama bunu dese de mecburiyetten 1500’lü yıllarda başlıyor, 2
yıldan kısa bir sürede tek başına bir iskelenin üzerinde şapelin tavanını
boyamaya..
Bu tavandaki en ünlü fresk tabi ki
“Adem’in yaratılışı”. Bilmeyen ve görmeyen yoktur tabi ki.. Bu freskin en dikkat
çekici özelliği tanrının içinde bulunduğu beyin figürü.. 1500’lü yıllar için ne
muhteşem ne olağanüstü bir görüş.. Ancak bu görüşünü sanırım yıllarca bir
kilisenin bodrumunda kadavralar üzerinde yaptığı çalışmalara borçlu. Kulağa hoş
gelmese de sanata yön verecek kadar mükemmel olan bu eserleri yapabilir miydi
diye düşünmeden edemiyorum.
Adem’in yaratılışının dışında 8
fresk daha var tavanda. Sırasıyla, aydınlık ve karanlığın ayrılması, Güneş, Ay
ve Dünya’nın yaratılışı, karanın sudan ayrılması, Adem’in yaratılışı, Havva’nın
yaratılışı, cennetten kovulma, Nuh’un kurban adaması, büyük sel, Nuh’un
sarhoşluğu. Hepsi saatlerce anlatılabilecek kadar anlamlı bu nedenle
detaylarını okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum.
Adem’in yaratılışı kadar “Mahşer”
freski de ses getirdi. 1536-1540 yılları arasında Michelangelo’nun Mahşer’i
kutsanarak tamamlanmış. Freskin tam ortasında İsa’yı görüyoruz ancak burada
kaslı ve daha iri bir vücuda sahip. İsa’nın hemen solunda da
Meryem’i..Meryem’in yüzü Michelangelo’nun aşık olduğu Vittoria Colonna’nın
yüzü. İsa’nın solunda şehitlik ve aşağılanmanın simgesi çarmıhı, sağda ise
iktidar simgesi sütunu deviriyorlar. İsa’nın sağ alt çaprazında yüzülen
derisini ve derisi yüzülürken kullanılan bıçağı taşıyan Aziz Bartolomeus
resmedilmiş. İsa’nın bir anahtar vererek kendisinden ondan sonra göreve devam
etmesini istemiş, böylece Aziz Petrus ilk papa olmuş. Bu anahtar hem Aziz
Petrus Bazilikası’nın şeklini hem de Vatikan bayrağını oluşturuyor.
Michelangelo’nun ölümünden kısa
süre önce yapılan freskler müstehcen bulunduğu için kapatılmasına karar
verildi. Volterra tarafından freskler üzerinde değişiklik yapılmış,
çıplaklıklar kapatılmıştır.
Şapelde fotoğraf ve video çekmek
yasak. Çok sıkı bir güvenlik var. Korumak istemekte haklılar ancak siz de bu
anı ölümsüzleştirmek istemekte haklısınız JJJ Doğru
değil tabi ki hatta zarar da veriyor fotoğraflar ama dayanamadım ve 1 tane
çektim J
Şapelden bahsetmişken papa
seçimlerini de anlatmadan olmaz J Bir papa
seçildiğinde ölene kadar papa unvanını taşır bu nedenle hep bir papa ölünce
papalık seçimi yapılır ancak bir defa papanın istifa etmesi üzerine seçim
yapılmış bu durum da resmi olarak 2 papa olmasına sebep olmuş. Seçim için
kardinaller bu şapele kapatılıyor, seçim yapılana kadar da hiçbir şekilde dış
dünya ile bağlantı kurulamıyor. Seçimin sonlandığını ise şapelden dışarı çıkan
dumandan anlıyoruz. Papa seçilene kadar siyah duman çıkıyor, papa seçildiği
anda dışarıya beyaz duman veriliyor ve kapılar açılıyor. Bu kadar önemli bir
seçimin yapıldığı şapel Roma’ya kadar gitmişken görmenizi kesinlikle tavsiye
ederim.
Şapel 09:00-16:00 saatleri
arasında açık ancak uzun kuyruklara denk gelmemek için mutlaka önceden bilet
almanızı tavsiye ederim. Müzenin saatlerini buradan
takip edebilirsiniz. Vatikan müzeleri ve Sistine Şapeli giriş ücreti Nisan 2018
itibariyle 17€. Booking üzerinden rezervasyon yaptırdığımız için hızlı geçiş ve
İngilizce rehberli tur için kişi başı 40€ ödedik.
Vatikan Müzeleri
Müze birçok bölümden ve
koridordan oluşuyor. Müzenin her bir köşesinde sanat eserleri var ve benim bunları
anlatabilmem mümkün değil J En
önemli olan bölümleri anlatmaya çalışacağım ancak bir rehber ile Vatikan’ın her
köşesini gezmenizi şiddetle tavsiye ediyorum J Gitmeden
önce de müzeler ile ilgili tüm detaylara internet
sitesinden ulaşabilirsiniz.
1. Pio Clementino Müzesi
1784 yılında açılmış olan bu
salonda, ünlü Yunan heykelleri sergileniyor. Athena heykeli de bunların içinde
en önemlilerinden biri. 1800’lerde heykellerin arka kısımları Pompeian kırmızısına
boyanmış. Tabi ki benim için Yunan’a ait izler olması çok mutluluk verici oldu.
Bu kadar baskın bir iz beklemiyordum açıkçası..
Müzenin tam ortasında ünlü “Belvedere
Torso”bulunuyor. Çok değerli bir eser.. Atina’lı Apollonios tarafından yapılmış.
M.Ö 1.yüzyıla ait olduğu ve bir öncekinin kopyası olduğu hatta Michelangelo’ya
da ilham kaynağı olduğu düşünülüyor. 15.yüzyılın sonlarında bulunmuş ve
1530-1536 yılları arasında Vatikan’a getirilmiş. Tarihi hakkında kesin bir
bilgi yok ancak en güçlü hipotez, intiharı düşünen Telamon’un oğlu Ajax olduğu
yönünde.
Belvedere Torso |
Belvedere Apollo müzedeki diğer
bir değerli eser. Yine Papa II. Julius tarafından Vatikan’a getirtilmiş. Leochares
tarafından yapılan orijinal bronz heykelin kopyası olduğu düşünülüyor. Tanrı
Apollo’nun elinden ok çıkmış gibi ileriye doğru hareket ediyor. Yüksek sanat
idealini temsil ettiğine inanılıyor.
2. Rafael Odaları
Rafael Odaları, Room of
Constantine, Room of Heliodorus, Room of Segnatura, Room of the Fire in the
Borgo olmak üzere 4 odadan oluşuyor. Papa II. Julius’un isteği üzerine
1508-1524 yılları arasında boyuyor Raphael.. Bu odalardaki en ünlü eseri “Atina
Okulu”
Ortada elinde Timaeus kitabıyla Platon’u, Etik kitabı ile Aristoteles’i görebiliriz. Bu freskin en önemli özelliklerinden biri Michelangelo’nun portresi olarak resmedilen Heraklitus’tur. Raphael bu odaları boyarken Michelangelo da Sistine Şapeli’nin tavanını boyuyordu bu nedenle Michelangelo’yu Heraklitus olarak resmettiği düşünülüyor. Öklid, Diyojen, Pisagor gibi birçok isim de freskte yer bulmuş kendine.. Freskteki siyah bereli kişi ise Raphael’in ta kendisi..
Ortada elinde Timaeus kitabıyla Platon’u, Etik kitabı ile Aristoteles’i görebiliriz. Bu freskin en önemli özelliklerinden biri Michelangelo’nun portresi olarak resmedilen Heraklitus’tur. Raphael bu odaları boyarken Michelangelo da Sistine Şapeli’nin tavanını boyuyordu bu nedenle Michelangelo’yu Heraklitus olarak resmettiği düşünülüyor. Öklid, Diyojen, Pisagor gibi birçok isim de freskte yer bulmuş kendine.. Freskteki siyah bereli kişi ise Raphael’in ta kendisi..
3. Immaculate Conception Odası
Raphael Odaları’nın hemen yanında
bulunan bu odayı, 1856-1865 yılları arasında Francis Podesti boyadı. Bakire
Meryem ve kiliseye adanmışlıklar üzerine yapılmış olan duvarlar kesinlikle
görülmeye değer.
Ve benim anlatamayacağım, birkaç
günde gezilemeyecek kadar çok esere sahip bu müze… Umarım bizim de sizin de
daha çok gezme şansınız olur J
Yorumlar
Yorum Gönder