Kalbimin Başkenti Atina
Kalbimin Başkenti Atina
2011
yılında Yunanca kursuna başlamamla artan Yunanistan sevdam defalarca kendimi
Atina’da bulmama sebep oldu. En sevdiğim şehirlerden biri olan Atina’yı da
herkesin benim gibi gezip görebilmesini istiyorum. O yüzden en ince ayrıntısına
kadar anlatmaya çalıştım. Umarım faydalı olur…
Ulaşım ile anlatmaya başlarsak;
Atina’ya en uygun ulaşım yolu sanırım havayolu. Otobüs ile 12 saatten fazla
sürdüğü düşünülürse uçak iyi bir tercih olacaktır :) Atina’ya neredeyse tüm
havayolları ile gidebilirsiniz. Pegasus çok sık kampanya yapıyor. En ucuz
biletleri Aegean Airlines’tan bulabilirsiniz. Ancak unutulmaması gereken konu
Aegean’dan aldığını biletlerinize sadece el bagajı dahildir. Eğer bagaj almak
isterseniz booking numaranız ile siteden alabilirsiniz. 23 kg bagaj 20 Euro
ancak önceden almaz da havaalanında almak isterseniz bu fiyat 35 Euroya
çıkıyor. Gitmeden booking numaranız ile saati ve bagaj hakkınızı kontrol
etmenizi tavsiye ederim.
Likavitos'tan Akropoli
Havaalanından ulaşım oldukça kolay. Metro ile her yere
ulaşabilirsiniz. Havaalanı metro bileti 8 Euro.. Diğer bir ulaşım yolu otobüs
X95 numaralı otobüs ile 5 Euro’ya Sintagma meydanına (Σύνταγμα) gelebilirsiniz.
Özellikle kalabalık bir grup olarak gidiyorsanız en iyi ulaşım şekli şoförlü
transfer araçları.. Biz 5 kişi gittiğimiz için havaalanından “Metaxourgeio” (Μεταξουργείο) metro
durağına yakın olan otelimize transfer istedik. Mercedes marka minivanla ve
oldukça tatlı bir şoförle otelimize ulaştık. Yaklaşık 40 dakika sürdü
yolculuğumuz ve 60 Euro ödedik. Çok memnun kaldığımız transferin tüm iletişim
detaylarına buradan ulaşabilirsiniz. +30 69 44 766 871 numaralı numaradan whatsapp aracılığıyla iletişime de geçebilirsiniz. Pazarlık
yapmayı da unutmayın :)
Önemli not: Havaalanından kendinize bulduğunuz her haritadan alın :) tüm gezilecek yerleri ve metro duraklarını kolaylıkla
bulabilirsiniz.
Atina için diğer önemli konu metro. Metro durakları ile kolayca
istediğiniz yerlere özellikle de turistik yerlere ulaşabilirsiniz. Gideceğiniz
durak sayısı sizi korkutmasın. Durakları arası yaklaşık 45 saniye. “Sintagma” (Σύνταγμα)durağından mavi hat
ile (12 durak) havaalanına ulaşabilirsiniz. Yaklaşık olarak 45 dakika sürdüğünü
söyleyebiliriz. Ancak mavi hatta havaalanı yönünde her metro havaalanına
uğramıyor. “Plakentias” (Πλακεντίας)son durak olan metrolara binmemenizi tavsiye
ederim böylelikle aktarma ile uğraşmamış olursunuz. Çok sık geçmese de
havaalanı metrosunu beklemek daha doğru.. biletlere gelince tek binişlik bilet
1,20 Euro, günlük sınırsız bilet 4 Euro ve bizim de kullandığımız 5 günlük
bilet 10 Euro.. Makinelerde bulunmayan 5 günlük bileti metro duraklarında
bulunan gişelerden alabilirsiniz. Çoğu insanın bilet okutmamasına aldanmayın.
Kontrol çok olmasa da yakalandığınızda cezası bilet fiyatının 60 katı.. Bu
durum havaalanına giderken daha da önemli oluyor. Havaalanı bileti 1 kişi için
8 Euro, 2 kişi için 14 Euro, 3 kişi için 20 Euro.. Havaalanı biletlerini
makinelerden ve gişelerden alabilirsiniz. Ancak valide etmeyi unutmamanızı
önemle tavsiye ederim.
Atina’da hava İstanbul’a göre biraz daha sıcak oluyor.
Accuweather.com sitesinden 25 günlük tahminleri takip edebilirsiniz. Ancak
Likavitos (Λυκαβηττός) Dağı’na giderken ve Akropoli’ye (Ακρόπολη) çıkarken özellikle
kış aylarında yanınıza ekstra bir hırka almanız sizi rüzgardan koruyabilir.
Likavitos'tan Atina manzarası
Atina genellikle düz bir coğrafyaya sahip olduğu için yürüyerek de
şehri gezebilirsiniz o yüzden rahat ayakkabı yanınıza almanız önemli.. Yürümek
yerine panaromik olarak gezmek isteyenler için üstü açık otobüslerin “Hop on-
Hop off” turu 90 dakika için 18 Euro, Pire bölgesini de kapsayan 90+70
dakikalık tur 22 Euro ancak metro duraklarıyla rahatlıkla gezebileceğiniz bu
şehir için çok da tavsiye edeceğim bir tur değil hatta vakit kaybı bile
diyebiliriz. Bu turun yanı sıra “Free Photo Tour” ve “FreeWalkingTour”a da
katılabilirsiniz. Fotoğraf turu saat 11:00’da “otobüs durağı 2 “den başlıyor.
Walkingtour ise saat 11:30 ve 12:45’te Akropoli otobüs durağından başlıyor. İki
tura da katılmadığım için fikir belirtemeyeceğim ama vaktiniz varsa başlangıç
noktalarına gidip detaylı bilgi alabilirsiniz.
Gelelim gezilecek yerlere..ilk gidilecek yer Akropoli (Ακρόπολη). Akropoli yüksek
şehir anlamına gelmektedir. Gittiğinizde şehrin en güzel yerinde olması, her
yeri görebilmesi ve en önemlisi şehirden hem gece hem gündüz muhteşem
manzarasının sizi etkileyeceğini garanti ederim :) Kırmızı hat üzerinde bulunan
“Akropoli” (Ακρόπολη) durağında inerek ulaşabilirsiniz. Giriş bileti kasım 2015
itibariyle 12 Euro, öğrenci için 6 Euro.. Türkiye’deki öğrenci kimlikleri de
giriş için geçerli oluyor. Girdikten sonra sizi muhteşem yapısıyla “Partenon”(Παρθενώνας) karşılıyor.
Akropoli
Osmanlı zamanında
cami bile olmuş olan bu yapının bunca yıldır nasıl ayakta durduğuna çok
şaşıracaksınız. Yıllarca birçok deprem, sel, savaş görmüş bu yaşlı yapıya
gözleri gibi bakıyorlar ve sürekli olarak restorasyon çalışmaları yapıyorlar.
Dolaşırken bir yandan da hala gizli olan tarihi hazineleri gün yüzüne çıkarmak
için çalışan arkeologları görebilirsiniz. Özenmemek elde değil tabikiJ Partenonun hemen yanında meşhur
karyatidleri (Οι Καρυατιάδες)
görebilirsiniz. Akropoli’de bulunan 6 karyatidler orijinal değil, orijinal 5
tanesini Akropoli Müzesinde, 1 tanesini de British Museum’da görebilirsiniz.
Tarihi turu tamamladıktan sonra Yunanistan bayrağının olduğu yerde manzaraya
karşı güzel resimler çekebilirsiniz :)
Karyatidler
Akropoli’ye gittiğiniz gün eğer vaktiniz varsa
mutlaka “Yeni Akropoli Müzesi”ni (Μουσείο Ακρόπολης) programınıza almalısınız. Adresi: 15 Dionysiou
Areopagitou (Διονυσίου Αρεοπαγίτου 15). Kırmızı hatta bulunan Akropoli
durağında inerek ulaşabilirsiniz. Giriş ücreti 5 Euro.
Müzenin kapalı olduğu günler: 1 Ocak, 1 Mayıs, 25 ve 26 Aralık
Müzeyi ücretsiz ziyaret edebileceğiniz günler: 25 Mart, 18 Mayıs ve 28 Ekim
Müzede çok uzun süre geçirilebilir. Çok fazla eser
olması, hepsine tek tek bakma isteği zamanı unutturacaktır size de… Eğer
Atina’da bol bol vaktiniz varsa en azından yarım gününüzü ayırmanızı tavsiye
ederim.
Akropoli müzesi (photo by Serpil Şit)
Akropoli’den aşağıya inerken mutlaka görmeniz gereken küçük bir
saklı yunan adası var :) Anafiotika (Αναφιώτικα) daha önce Anafi adasından getirilip Atina’ya
yerleştirilen kişilerin bu bölgeyi adaya benzetmesiyle biliniyor. Sokaklar
arasında gezerken kendinizi sanki Mikonos (Μύκονος) ya da Santorini’de (Σαντορίνη) geziyormuş gibi hissedebilirsiniz. Bembeyaz
sokaklar, mavi beyaz evler, begonvillerle dolu bir bölge. Kesinlikle çok güzel
fotoğraflar çekeceğinize eminim :)
Anafiotika
Anafiotika’ya komşu olan Plaka (Πλάκα) bölgesi Atina’nın en meşhur yerlerinden biri
olmasının yanı sıra kesinlikle görülmesi gereken yerler arasında sayılabilir.
En tatlı dükkanları, mekanları ve hediyelik dükkanlarını bulabilirsiniz. Öğlen
yemeği için en güzel mekanlardan biri kesinlikle benim vazgeçilmezim “Ta
Giouvetsakia”(Τα Γιουβετσάκια). Adresi: Adrinou ve Thespidos 144(Ανδριανού και Θέσπιδος 144).
Çalışanları çok tatlı ve ilgili. Yunanca konuştuğu duyunca hemen gelip sordular
ve çok ilgilendiler. Aslında mekanı buluşum tamamen tesadüftü. Yandaki müzik
markette çalan şarkılar hemen çekti beni ve bahçesine oturuvermiştik. Her
gittiğimde mutlaka yemek yediğim ve lezzetini asla unutmadığım mekandır. Vakit
kaybetmeden en sevdiğim mezelerden sipariş verdik. Caciki (Τζατζίκι), tirokaferi (Τυροκαυτέρη), saganaki (Σαγανάκι), bougourdi (Μπουγιουρδί), horiatiki salata (Χωριάτικη Σαλάτα),kolokithakia tiganita (Κολοκυθάκια Τηγανιτά),kalamari (Καλαμάρι) ve tabiî ki ouzo plomariou(Ούζο Πλομαριού) :) Ekmekleri gerçekten anlatılmaz
kesinlikle tatmalısınız :)
Yemek yemenin yanı sıra Plaka hediyelik eşya almak için de en
uygun yerlerden biri..Oradayken mutlaka bloğuma yazmam gerekiyor dediğim mekan
“ O GerosTou Moria”(Ο Γέρος του Μορία) ama iyi düşüncelerle değil :) Mekan çok canlı ve Yunan
dansları, eğlence sizi hemen içeri çekiyor.. Biz de “Hasapiko” (Χασάπικο)sevdasıyla attık
kendimizi içeri. Ancakkkkk! Yunanistan’da kötü yemek olabileceğini öğrenmiş
oldum. Çok fazla şehir gezen biri olarak hiç bu kadar kötü meze yememiştim.
Özellikle hamsi yenecek gibi değildi, caciki kötü, tirokafteri sanki başka bir
meze gibiydi. Ouzo dokunmasın ve aç kalmayalım diye patates kızartması söyledik J Kötü
yemekleri bir kenara bırakırsak eğlence ve müzikler süperdi. Dansları izledikten
sonra attık kendimizi piste ve oynadık. Tabi tebriklerimizi ve alkışlarımızı da
aldık ;) Aylarca çalışmamıza değmiş… Mekan diğer mekanlara göre pahalıydı kişi
başı yaklaşık 20 Euro ödedik ve bir daha oraya gitmemek üzere çıktık :) Çıkarken birkaç Türk grubu
olduğunu fark ettik ve mekanın turistik bir mekan olması yemeklerin kötülüğünün
nedenini açıkça göstermiş oldu bize..
Eğer Pazar günü Atina’daysanız yapılacak en iyi şey Sintagma
Meydanına gitmektir. Kırmızı hattaki “Sintagma” durağında inerek parlamento
binasına ve “National Garden”a (Ο Εθνικός Κήπος) ulaşabilirsiniz.
Parlamento Binasının önündeki efsun askerlerinin saat başı nöbetini
izleyebilirsiniz. Pazar günleri ise büyük bir törenle saat 11:00’da nöbet
değişimi yapılıyor. Kaçırmamanızı tavsiye ederim. :) Ön sıralardan
izleyebilmek için erkenden gidebilmek ve askerlerin geçidinden sonra
kaldırımdan yolun karşısına koşabilmek gerekiyor :) Tören yaklaşık 20 dakika
sürüyor. Sonrasında dilerseniz askerlerle fotoğraf çektirebilirsiniz.
Parlamento binası gece de görülmesi gereken simgelerden.. Metro durağının hemen
yanı olması sebebiyle gece otelinize giderken bile uğrayıp 5 dakika fotoğraf
çektirebilirsiniz.
Parlamento Binası
Parlamento binası halen kullanılmakla beraber iki
nöbet kulübesi arasındaki duvarda bulunan kabartma Yunanistan şehitleri anısına
yapılmıştır. Ve önünde nöbet tutan Efsun askerlerinin eteklerinde 400 pile
bulunuyor, aslında bizi biraz da ilgilendiren kısmı bu :) Bu
pileler Osmanlı himayesinde bulundukları 400 yılı temsil etmektedir. Yıllar
önce “Yabancı Damat”ı izlediyseniz binayı görür görmez dizi sahneleri gözünüzün
önüne gelecektir :)
Efsun askerleri
Parlamento binasına yüzünüzü döndüğünüzde hemen
sağ tarafta “National Garden”ı görebilirsiniz. Herhangi bir giriş ücreti
bulunmuyor. Eğer vaktiniz bolsa detaylı gezebilir, doğanın, sessizliğin ve
güzelliğin keyfini çıkarabilirsiniz. Orada yürürken sanki başka bir şehirde
geziyormuş gibi hissediyorsunuz kendinizi.. Fotoğraf çekmeyi sevenler için de
tam bir cennet.. Her köşesinde ayrı bir dünya var.. Biz 5 kız gittiğimiz için
turumuz uzun sürmüştü :)
National Garden
Akropoli’ye girerken aldığınız biletlerle
gidebileceğiniz ve hatta kaçırmamanız gereken diğer bir yer “Zeus Tapınağı”(Ναός Ολυμπίου Δίος). National Garden’a da çok yakın olan tapınağa
kırmızı hatta bulunan “Sintagma” veya “Akropoli” duraklarından birinde inerek
ulaşabilirsiniz. Zeus Tapınağı Yunan topraklarının en büyük tapınağıdır.
Zeus Tapınağı
Tapınağın hemen yakınlarında olimpiyat oyunlarına
ev sahipliği yapmış olan “Panathenaiko Olimpik Stadyum”unu (Παναθηναίκο Στάδιο) ziyaret edebilirsiniz. Stadyumun diğer adı da
“Kallimarmaro” (Καλλιμάρμαρο) olup tamamen
mermerden yapılmıştır.
Akropoli’den alınan biletleri girilen, görülmesi
gereken yerler arasında ilk 10’a girebilecek tapınaklardan biri de “Hephaistos
Tapınağı”dır (Ναός του Ηφαίστου). Atina Agorasının kuzeybatısında yer alır. Yeşil
hatta bulunan “Thissio” (Θησείο)durağında inerek kolaylıkla ulalabilirsiniz. Dünya üzerinde en
iyi muhafaza edilen Yunan tapınağıdır ki zaten gördüğünüz zaman farkını mutlaka
anlayacaksınız. Tapınak içinde bulunan heykeller sanat tarihi bilmemenin
üzüntüsünü yaşatıyor sanki.. Hepsi birbirinden güzel, birbirinden değerli ve en
önemlisi göz alıcı… Tarih ve sanatla bu kadar iç içe yaşamak, sanatın ve
tarihin doğduğu yerleri gezmek çoook keyif veriyor bana.. Tabi bu dili
öğrenmek, hayata farklı bir bakış açısı kazanmak, neredeyse tüm dillerin temeli
olan kelimeleri, kültürü bilmek ayrı bir haz benim için…
Hephaistos Tapınağı
Thissio bölgesi capcanlı kafeleri ve tavernalarıyla meşhur. Metro
çıkışının hemen sağında bulunan tezgahlardan alışveriş yapabilirsiniz. El
yapımı takılar, çok eski bıçak, rozet gibi hediyelikler vs.. çok şey
bulabileceğiniz bir yer. Sol tarafta ise hemen kafe ve restoranları
görebilirsiniz. Benim açık ara favorim “Kallipateira” (Καλλιπάτειρα). Adresi: Astiggos 8 (Αστιγγος 8, Μοναστηράκι).Atina’nın
en şirin ve en lezzetli mezelerine sahip tavernası. Pazar günleri canlı müzik
eşliğinde ouzonuzu yudumlayabilirsiniz. Fiyatları da oldukça uygun ouzo ve
mezeye kişi başı en fazla 20 Euro ödersiniz.(deli gibi yenirse) Biz 5 kişi
gittiğimizde 55 Euro hesap ödedik :) Caciki
(Τζατζίκι), Tirokafteri (Τυροκαυτέρι), Kalamari Tiganita (Καλαμάρι Τηγανιτά), Kolokithakia (Κολοκυθάκια), Domatakeftedes(Ντομάτακεφτεδες), Saganaki(Σαγανάκι), Bouyourdi(Μπουγιούρδι), Xoriatiki Salata (Χωριάτικη Σαλάτα) favorilerim arasında :) Tabi
bir de unutulmaması gereken zeytinyağlı fırınlanmış çok lezzetli ekmekleri ;)
Daha önce de yazdığım gibi su ücretsiz ancak ekmekler yaklaşık 0,60 Euro
civarında..
Atina’da gitmeyi çok
sevdiğim ve her defasında manzarasına aşık olduğum iki mekan.. İkisi de yeşil
hat ve mavi hattın kesiştiği “Monastiraki” (Μοναστηράκι)durağında
inerek ulaşacağınız Monastiraki meydanında.. Metro istasyonu meydana çıkıyor ve
çıkar çıkmaz solunuzda “360”ı görebilirsiniz. En üst katı Akropoli manzaralı..
Kışın ısıtıcılarla da açık hava da oturabilirsiniz. İnanın buna değecek.. Kahve
fiyatı yaklaşık 4 Euro.. Köşelerde masa yakalayabilirseniz ne mutlu size :) Her zaman kalabalık olmasına
rağmen yer bulmakta zorluk yaşamayacağınıza inanıyorum.. Metro çıkışının sol
çaprazında ise meşhur bir otel “A forAthens” var.. Konumu ve manzarası
itibariyle biraz pahalı olan bu otelin çatı katı bir kafe.. Kapalı ve açık
kısımları mevcut.. Kapalı kısımlarda sigara içilmesinden dolayı açık kısımlar
tercih edilebilir… Manzaraya karşı sadece kahve içmenizi öneririm. Kahve
fiyatları burada da ortalama 4 Euro.. Burada dinlenip manzaraya karşı kahvenizi
yudumlayabilirsiniz. 360’a göre daha küçük bir mekan olduğu için yer bulmak
biraz daha zor olabilir.
360'dan çekilmiş gece Akropoli manzarası
Monastiraki
Meydanında metro çıkışının hemen sol yanından aşağıya doğru inen ve metro
çıkışının karşısından yukarı doğru çıkan sokakta “Flea Market” var. Sağlı sollu
dükkanların olduğu bu sokakta aradığınız her şeyi bulabilirsiniz. Yunanistan
temalı ürünlerden, el yapımı sabunlara, hediyelik eşyalardan, hiçbir yerde
bulamayacağınız marjinal ürünlere kadar aklınıza gelebilecek her şey..
Özellikle hediyelik almak için uğramanız gereken bir yer.. Pazarlık yapmayı da
unutmayın :) Tek bir ürün
aldığınızda değil ama sayıca fazla miktarda aldıklarınızda indirim
isteyebilirsiniz. Yunanistan’a gelmişken “Bereket Tanrısı” ile ilgili bir şey
almadan dönmem diyenler için en uygun yerler bu caddede..Bu caddeden yukarı
doğru çıktığınızda Plaka bölgesine de ulaşabilirsiniz.
Monastiraki Meydanı (photo by Serpil Şit)
Monastiraki Meydanı özellikler gençlerin buluşma noktalarından
biri aynı zamanda da turistler tarafından oldukça ilgi gören meydanlardan
biri.. Meydandan Akropoli’yi kolaylıkla görebilirsiniz ancak Akropoli’den önce
meydanda göze çarpan en önemli yapı minaresi bulunmayan ve şu anda müze olan “Çisdirakis
Cami”si(Τζαμί Τσισδαράκη).. Geçmişin
günümüzle harmanlandığı meydanlardan biridir Monastiraki..
Atina’nın önemli meydanlarından biri “Omonia Meydanı”dır(Ομόνοια). Yeşil hat ve
kırmızı hattın birleştiği “Omonia” durağı doğrudan meydana çıkıyor..Birçok
otelin burada bulunması bölgenin tercih edilme sebebi olsa da Atina’ya yerleşen
göçmenlerin ağırlıkla buraya yerleşmesi bölgenin önemli sorunlarından biri.
Sokakta uyuşturucu kullananları, evsizleri görebilmeniz olası.. Özellikle otel
seçerken bu bölgeden uzak durmanızı tavsiye ederim ancak vakit ayırıp gündüz
görülmesi gerektiğini düşünüyorum.
Omonia Meydanında “28ns Oktwvriou”(28ης Οκτώβριου) caddesinden yukarı
çıkıp “Vas. Hrakleiou” (Βας. Ηρακλείου) sokağından sağa
dönerseniz “Ulusal Arkeoloji Müzesi”ne (Εθνικό Αρχαιολογικό Μουσείο)ulaşabilirsiniz. 25-26
Aralık, 1 Ocak, 25 Mart,1 Mayıs tarihlerinde kapalı; 6 Mart, 18 Nisan, 18 Mayıs, 5 Haziran,
Eylülün son haftasonu, 28 Ekim, 1 Kasım-31 Mart tarihleri arasında her ayın ilk
Pazar günü ise ücretsizdir.
Giriş ücreti 7 Euro, indirimli 3 Euro. İnanın verdiğiniz her
kuruşa değecek ve medeniyetin nasıl geliştiğini ve aslında insanın her dönemde
ihtiyaçlarının benzer olduğunu an be an görebileceksiniz. Tanrıların
heykelleri, yapılışları, hala korunması size vaktin nasıl geçtiğini
unutturacak… Yunanistan’da tüm müzeleri saatinizle gezmenizi öneririm :)
Ulusal Arkeoloji Müzesi
Ulusal
Arkeoloji müzesine gelmişken küçük ana Atinalılar için anlamlı olan “Exachia” (Εξάρχεια)meydanını gezebilirsiniz. Çok fazla eyleme
ev sahipliği yapmış aslında şirin olan bu mahalle görülebilir yerler arasında
sayılabilir.
Çok fazla turist tarafından bilinmeyen ancak
gidildiğinde insana mutluluk veren bir yer… Likavitos Dağı… Kesinlikle vakit
ayırıp gidilmesi gereken bir yer, yarım gününüzü buraya ayırıp, manzaranın ve
havanın tadını çıkarabilirsiniz. Genellikle rüzgarlı olması sebebiyle yanınızda
ekstra bir hırka bulundurmanızda fayda var. Mavi hatta bulunan “Evangelismos” (Ευαγγελισμός) durağında
inip yukarı doğru yürüyerek dağa çıkan teleferiğe ulaşabilirsiniz. “Teleferik”
diye sorabilirsiniz. :) Teleferik ile iniş çıkış Ekim 2015 itibariyle 7,5
Euro, teleferik yarım saatte bir hareket ediyor. Teleferik ile yolculuk kısa
sürüyor. İner inmez sizi harika bir manzara karşılıyor. Tüm Atina artık
ayaklarınızın altında… Bol bol fotoğraf çekip, restoranda manzaraya karşı
frapenizi içebilirsiniz. Merdivenden yukarı çıktığınızda sizi küçük bir kilise
karşılar. “Agii İsidori” (Άγιοι Ισιδώροι)kilisesi küçük ama
konumu itibariyle hayran kalınacak türden… Yürüyüş yapmak için de kesinlikle
tercih edilebilir.
Likavitos manzarası |
Likavitos’a çok yakın
olan Atina’da bir Nişantaşı diyebileceğimiz yer “Kolonaki”(Κολωνάκι). Diğer semtlere
göre çok daha elit olan Kolonaki yemek ya da kahve için de tercih edilebilir.
Çok fazla dükkan olması sebebiyle alışveriş için de bir cennet diyebiliriz. Ben
yurtdışındayken kıyafet almadığım için şöyle bir bakıp kendime krep yiyebilecek
bir yer aradım :) Önce
herhangi bir yer seçip Souvlaki (Σουβλάκι) yiyip üstüne de nutellalı krep yiyebileceğiniz
mekanları bulmanız mümkün. Aynı zamanda Kolonaki’den aşağıya doğru inerken
Carrefour’u görebilir, peynir, zeytin, çikolata, zeytinyağı gibi almak
istediğiniz şeyleri freeshop’tan daha ucuza alabilirsiniz. Kolonaki’den aşağıya
doğru inerek Sintagma meydanına ulaşabilirsiniz.
Souvlaki
Özellikle yaz
aylarında Atina’daysanız küçük bir deniz kaçamağı için en uygun yer Glifada (Γλυφάδα)… Sintagma Meydanındaki
tramway durağından kalkan 4 numaralı tramwaya binip “glifada” durağında inip
her yere ulaşabilirsiniz. Bilet Ekim 2015 itibariyle 1,20 Euro. Eğer ev
yemekleri yemek isterseniz, temiz ve büyük bir restoran olan “Spitiko Apla”(Σπιτικό Απλά) iyi bir tercih
olabilir ancakkkk mutlaka iki kişi bir porsiyon sipariş etmeli. Adresi 15
Lazaraki A. 166 75 (Α. Λαζαράκη 15, Γλυφάδα). Biz soğuk hava gittiğimiz için
denize giremedik ama keyfini kesinlikle çıkardık. :) Dondurmacıları
da es geçmemenizi tavsiye ederim.
Glifada sahili
Deniz için diğer bir alternatif Atina’ya yakın adalar… En yakın
olan benim de en sevdiklerimden biri olan Aigina Adası (Αίγινα). Aigina adasına Pire limanından Ekim 2014
itibariyle 7 Euro gibi bir fiyata gidebilirsiniz. Yolculuk yaklaşık 45 dakika
sürüyor. Deniz yolculuğu olması sebebiyle keyif alacağınız bir 45 dakika sizi
bekliyor diyebiliriz. Deniz otobüsüne bineceğiniz Pire limanı yeşil metro
hattının son durağı. Metrodan çıkar çıkmaz tur şirketlerini görebilirsiniz.
Fiyatlar şirketlere göre çok fark etmediği için saati uygun olan birinden
biletinizi alabilirsiniz. Ayrıca bu limandan Santorini ve Mikonos’a da
feribotlarla ulaşım mümkün ancak yaz aylarında birçok havayolunun bu adalara
direkt uçuşu olması daha tercih edilebilir olabiliyor. Biz sabah erkenden Pire (Πειραιάς) limanından
biletimizi alıp hemen Aigina adasına attık kendimizi..
Atina'ya en yakın ada - Aigina
Limandan iner inmez
bizi küçük Antep fıstığı tezgahları karşılıyor. Adanın en önemli değerlerinden
biri fıstık ve fıstıktan yapılan ezmeler, tatlılar, reçeller aklınızın
karışmasına sebep olabilir :) Diğer
ürünleri denememize rağmen Antep fıstığından yana kullandık tercihimizi… biraz
Antep fıstığı denedikten sonra hemen kendimizi deniz kenarında bir kafeye
attık. Bu kafelerde şezlonglarda oturup denize girmek de mümkün tabiî ki Ekim
ayının ilk haftası olduğu için deniz suyu sıcaktı ve attık kendimizi mis gibi
Yunanistan sularına… tercihimiz “AYPA (Αύρα) Beach”ti. Yunanistan’da denize girmeyeli tam 14 sene olmuştu ve
o kadar özlemiştim ki sanırım olduğundan daha keyifli geldi bana :) Biraz yüzdükten sonra öğlen
yemeği için (tabiî ki meze) sahilde dolaşmaya başladık. Daha önce gelmediğimiz
için aklımızda bir yer yoktu ancak en şirin yeri hemen bulduk ve denize karşı
oturduk bir masaya… Tenekedakia ke alla (Τενεκεδάκια και άλλα) adanın en orijinal mekanlarından biri diyebilirim.
Dekorların da çoğu
tenekeden oluşmuş. Hemen her zamanki mezelerimizden sipariş veriyoruz ancak bu
sefer yanına bira söylüyoruz. Bira da Yunanistan’da yaygın olarak tüketilen
içkilerden. Benim her zaman ilk tercihim “Mythos” Mythos (Μύθος) bir Selanik birası
ve tadı gerçekten yumuşak olduğu için çok severek içiyorum hatta her gidişimde
birkaç teneke de valizime atıyorum :) Buzdolabımın
olmazsa olmazlarındandır ;) Yemeğe dönelim…
Karşımızda deniz manzarası, arkadan hafifçe kulağımıza gelen yunan müzikleri ve
mükemmel mezeler… Tenekedakia’nın en çekici yanı mükemmel ekmekleriydi…
Mezeleri daha da lezzetli kılan, her yerde bulamayacağımız ekmeklerin tadı hala
damağımda… Yemek sonrasında adayı turlamaya başladık. Genellikle gittiğimiz
yerlerde yürümeyi tercih ediyoruz. Sıcak bizi biraz zorlasa da adanın gezilecek
kısımlarını gezdik ve liman tarafına geri döndük. Adaya kadar gelmişken manzara
karşısında kahve içmemek olmazdı. Kahve için tercihimiz “Aigina Remvi Cafe”ydi (Αίγινα Ρέμβη). Hemen elliniko
kafe (ελληνικό καφέ)bir de browni
söyledik. Kahvelerimiz cezvesinde sıcacık ve mis kokusuyla geldi. Arkasından da
hemen tatlımız geldi.
Aigina manzarası
Bu kadar uzun
süreceğini düşünmesek de yaklaşık 1 saat kahve ve tatlı keyfi yaptık. Adanın
atmosferi ve bize hissettirdikleri yıllarca aklımızdan çıkmayacak gibi… Saatin
ilerlemesiyle geri dönmek için feribotta yerimizi aldık ve Atina’ya akşam
saatlerinde geri döndük. Eğer sizin de bir adaya gitme planınız varsa tüm
gününüzü ayırmanızı öneririm.
Yunanistan’a gitmişken gitmeyi en çok sevdiğim
yerlerden biri “Jumbo”dur. Yunanistan genelinde çok fazla şubesi olan Jumbo,
her şeyi bulabileceğiniz hatta kendinizi kaybedebileceğiniz çok büyük bir
market. Kırtasiye eşyalarından noel süslerine, mutfak eşyalarından oyuncaklara
hatta ev eşyalarına kadar bir çok şeyi çok çok ucuza bulabilirsiniz. Benim
Atina’da tercihim metroya yakınlığı sebebiyle Kallithea’daki (Καλλιθέα). Adresi: Kyprou 12, Tavros. (Κύπρου 12, Ταύρος)Yeşil metro hattıyla (Pire yönünde) Kallithea
durağında inip ulaşabilirsiniz. Metro durağından çıkıp merdivenlerden
indiğinizde dümdüz karşınızdaki sokağa devam edin ve 3.sokaktan sağa dönüp
ilerlediğinizde rengarenk dünyasıyla Jumbo sizi karşılayacaktır. İçeride
saatlerinizi ve yüzlerce euronuzu harcayabilirsiniz. Yunanistan genelinde en
ucuz marketlerden biri olduğunu unutmamanızda fayda var. Benim gibi
oyuncakları, renkli ev eşyalarını ve kırtasiye malzemelerini seviyorsanız Jumbo
sizin için de tam bir cennet olacaktır.
Kallithea durağına gelmişken eğer bir markete
ihtiyacınız varsa metro durağının (Κifissia (Κηφισιά) yönünde)hemen
arkasında köşede “AB market”i bulabilirsiniz.
Eğer bir market değil de büyük bir alışveriş
merkezine ihtiyacım var. Her istediğimi aynı yerde bulmak istiyorum diyorsanız
“The Mall Athens” metroya yakınlığı sebebiyle kolay ulaşılabilir. Kırmızı hatta
Agios Dimitrios (Αγίος Δημητρίος) durağında inerek direkt olarak avm’nin kapısına çıkabilirsiniz.
Türkiye’de de yaygın olarak bulunan markaları, en alt katta marketi ve giriş
katında büyük bir kitapçıyı bulabilirsiniz.
Alışveriş demişken Atina’nın en ünlü caddelerinden
birinden bahsetmeden olmaz. Hem buluşma noktası olarak hem de alışveriş için
oldukça tercih edildiği için Atina’nın en kalabalık caddelerinden biri “Ermou” (Ερμού)diyebiliriz. Ermou Teknopolis’ten (Τεχνόπολις)Sintagma meydanına kadar uzanan sağlı sollu
mağazalarla dolu capcanlı bir cadde. Yeşil hattaki Thissio durağında ve
Monastiraki durağında (aynı zamanda mavi hat) inerek caddeye ulaşabilirsiniz.
Yabancı bir ülkeye gelmişken gece hayatını da
görelim diyorsanız kesinlikle tercihiniz “Gazi” (Γκάζι)olmalıdır. Gazi’deki mekanlar gündüz bomboşken
geceleri dolup taştığını görebilirsiniz. Benim favori mekanım Natasa
Theodoridou’nun (Νατάσα Θεοδωρίδου) da sahne aldığı “VOX”. Önceden rezervasyon ile rahatça masa
bulabilir. Güzel müziğin tadını çıkarabilirsiniz. Ekim 2015 itibariyle VOX, 4-6
kişi 120 Euro gibi bir fiyata sahip. Kalabalık olarak gidiyorsanız kesinlikle
değeceğinden emin olabilirsiniz.
Herkese Atina'da musmutlu keyifli tatiller...
Börçe Merhaba;
YanıtlaSilSana ulaşmaya çalıştık ancak iletişim bölümünü bulamadık :) Bana yazar mısın lütfen. www.kesfetsene.com
Merhaba,
SilBen de size yazdım ancak herhangi bir geri dönüş alamadım :)